Blog

Yüzleşme: Çirkin Kadın Söylüyor “Selma Cengiz”

IMAGE 2025-10-04 7:48:14 AM
Düşünce

Yüzleşme: Çirkin Kadın Söylüyor “Selma Cengiz”

Soludum Havayı, Benimki İçeride Kaldı

 

Hangi yüzyıla gitsem bir boşluk kalıyor içimde. Hangisinde duraklasam, izlesem, içinde dolaşsam… hepsinde kırılmış kemiklerle karşılaşıyorum. Doğanın bağrını elinde taşıyanları katledilirken buluyorum. Paylaşmaktan gocunmayan aksine yekpareliği görünür kılan dişiyi bir türlü var edemiyorum. Varken nasıl yok sayılabiliyor? Varlığı nasıl olur da hapsedilebiliyor? Bir eklenti midir kadın yoksa doğurganlığı dışında vasfı olmayan bir nesne mi? Hangi yüzyıla gitsem kandırılıyorum. Hangisinde duraklasam elimde ölüyor kadınlar. Hangisini izlesem kan bulaşıyor suratıma. Hangisinin içinde dolaşsam diktatörler dikiliyor karşıma. Babil’de on iki parçaya bölünüyorum, Antik Yunan’da örtbas ediliyorum, Orta Çağ’da yakılıyorum, Ya Aydınlanma Dönemi? Affedersiniz Travma Dönemi demeliydim belki de. Niçin ben hep eksik bırakılıyorum, yarım bir aklım varmış gibi muamele görüyorum? Niçin sıkıyorsunuz belimi… nefes alamıyorum. Neyin ispatı bu? Gücün mü? Ortaya serilen avdan size düşecek olan takdir mi? Birlikteyken ne oldu da teke düştük? İçimizde ikilik mi doğdu? Gökyüzünü yanlış mı okuduk?

 

Şimdi buradayım, kendi çağımdayım, 21. yüzyıldayım. Stil değiştirip karşınızdayım.

 

Ekranlarda ölüler sergileniyor. Kadınlar! Seslerini çıkarsalar da ölüyorlar çıkarmasalar da. Evin içinde taciz. Sokakta taciz. İş yerinde taciz. Kaçımıza uğramamıştır bu tür belalar? Sıfır. Kocaman bir sıfır. Önce evinde öldürülürsün, ölerek başlarsın hayata! Unutursun, yıllar geçer anımsarsın! Sonra sokağında ölürsün, kaç kez öldüğünün farkında olmadan yeniden başlarsın hayata! Kaç ölüm yaşatır bu hayatı kadına? Kaçında durur akan kanlar? Mağaralar bizdik; bizi çıkarıp erk oldular. Benim tüm annelerimi ilk önce mağaralarda öldürdüler. Barınaklarda katlettiler. Geriye sadece kızlarım kaldı. Mağaranın bilgisini sakladılar, onları esirgediler varlıklarından. Geç bunları! Yanlış ellerle yazılan tarihi geç! Kadının üstünü örten sözcükleri geç! Kadına yarım akıllı diyenleri de, erkeğin kürek kemiğinden yaratıldığını söyleyenleri de geç! İkincil olan her şeyi geç!

 

Diri diri gömülen kadınları, sırf bitkileri sevdiler diye yakılan kadınları, Miletli Aspasia’yı, Yunan filozof Hypatia’yı, seçme ve seçilme hakkı olmayan kadınları, Sesi gizlenen kadınları, zorla siyahlara bürünen kadınları, bir erkeğe yalnızca eş olan kadınları, Marduk’un öldürdüğü Tiamat’ı, Zeus’un dizlerinde oturan Artemis’i, Apollon’dan kaçan Defne’yi… yok işte yok! Kadınlar için yazılmış kahramanlık hikâyesi yok! Mitler! Nedir bakışı? Eril. Bilinç dışı eril! Rüyalar eril! Kolektif olan eril! O halde kadın, kadın değil. Kadın eril. Eril kadın. Kocamış tarih! Şimdi her şeyi en baştan konuşma zamanı. Zihindeki tüm örüntüleri değiştirme zamanı. Barışmak istiyorum sizinle. Kimse kimseyi geçemez olsun artık! Şan geç! Ün geç! Statü geç! Kaybolan değerleri birlikte inşa edelim. Bu hastalığı birlikte yok edelim. Savaş mı istiyorsunuz? Savaşmadan barışılamıyorsa, çare yoksa bundan başka, tamam, yine de barışmanın savaşı olsun olacak olanlar da! Tarih, kaç bin yıldır yazılıyorsa bilmem kimlerin ağzıyla, bundan sonra birlikte yazacağız tüm tarihi, ortak soluduğumuz havayla!

 

 

Leave your thought here

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Abone Olun